Blogumuzdaki yazıya yorum yapılmıştır. www.xhikayeci.blogspot.com !

İlk Aşkım Babamdı

6 Aralık 2012 Perşembe tarihinde yazılmıştır.

İnsan yapısı kanun, örf ve adetlerin, müeyyideleri ne olursa olsun, yaradılışımızın, genlerimize kazıdığı içgüdüler ve doğal kanunlar k arşısında, hiçbir anlam ifade etmediklerini çok küçük yaşlarda öğrendim ben. Annem, beni doğururken ölmüş. Babam, benimle ilgilenmeyi, o zamandan beri bizimle yaşamaya başlayan, babaanneme bile bırakmaz, her şeyimle bizzat kendisi ilgilenirdi. Birbirimize öylesine alışmış, öylesine bağlanmıştık ki, babaannemin evdeki mevcudiyetini bile zaman zaman yadırgadığımız oluyordu. Birbirimize, adeta marazi bir sevgi ile bağlanmıştık. Hatta babaannem biraz yadırgasa da, aramızda öyle pek sıkı bir kaçgöç olmamasını da gayet doğal olarak kabullenmiştik. Eninde sonunda, bu sevgi dolu, mutlu birlikteliğimizin, içgüdülerimiz doğrultusundaki gelişimini de yaşamamız kaçınılmazdı elbet. Yazın en sıcak günlerinin yaşandığı, bir bayram arifesiydi. Önümüzde uzunca bir tatil vardı. Bu uzun tatilden istifade, babaannem, yıllardır görüşemediği akrabalarını görmek üzere memleketine gitmişti. O gidince, biz babamla ikimiz, ilk defa bu kadar uzun müddet, gece gündüz, evde baş başa yalnız kalmış oluyorduk. O gün hava, gene çok sıcaktı. Akşam yemeğimizi güle oynaya yedikten sonra, ben, her zamanki gibi, çıplak vücudumun üstüne kısacık geceliğimi geçirip salondaki divana uzanmış, ders çalışmaya başlamıştım. Babam da televizyon seyretmek üzere, sırtında atleti, ayağında geniş paçalı kısacık kilotuyla, karşımdaki koltuğa yayılmıştı. Bir ara, babamın ısrarlı bakışlarını üzerimde hissedip kitabımdan başımı kaldırınca, televizyon seyreder görünen babamın, nefesi sıklaşmış bir halde, oldukça yukarıya kaymış olan geceliğimin alt tarafına, bacaklarımın yukarılarına bakmakta olduğunu gördüm. Kilotunun önünün de bayağı kabarmış olduğunu fark etmememe imkân yoktu. Bundan evvel de, sık sık, buna benzer durumlarla karşılaştığım için, bunu da fark etmezden gelip biraz toparlanmaya çalıştım. Ancak, bunu yaparken, büsbütün açılan eteğimin altından gözüken donumun ağına gözü ilişen babam, garip garip sırıtmaya başlamıştı. Biraz sonra, yerinden kalktı. Dudaklarında manalı bir tebessümle televizyona bir kaset koydu. Bir de ne göreyim, bu, gencecik bir kıza tecavüz eden yaşlı başlı bir adamın görüntülendiği, bir sex kaseti değil miymiş? Babam, anlayabildiğim kadarıyla, kızına tecavüz eden bir adamın inanılmaz pozisyonlarda görüntülendiği bir kaset oynatıyor, bana yönelttiği kaçamak bakışlarla, bunları benim de seyretmemi istediğini pek belli ediyordu. Gerçi, yaşım küçüktü ama içgüdüsel bir şekilde, babamın aklından geçenleri anlamayacak kadar saf da değildim. Yüzündeki ifadeden, bana bakışlarındaki değişiklikten, şimdiye kadar yapa geldiği gibi, sadece oramı buramı seyredip, okşamakla yetinmeyip, evde yalnız kalmamızdan istifade, daha da ileri gitmeye niyetlendiği besbelli idi. Babamın her istediğini tereddüt bile etmeden yerine getirecek kadar çok sevdiğim halde, bunu fark edince bayağı tedirgin olmaya başladım. Nihayet, babam, baygın baygın bana bakarak, hiç utanıp sıkılmadan gayet doğal bir davranışmışçasına, vücudunun sertleşip büyüyerek, kilodunun paçasından dışarı taşan kısmı ile oynamaya başlayınca, dayanamadım: -Baba ya… Yeter artık, dedim. Şu uyduruk, berbat kaseti de kapat artık. Ben, bunları görmek istemiyorum. Babam: -Tamam, kızım haklısın, dedi. Gel, ben sana hakikisini göstereyim. Ben: -Yook, olmaz, dedim ama o oralı bile olmadı. Gayet sakin ve kararlı bir şekilde yavaşça yanıma geldi. Ayağındaki kilotu da bir hamlede çıkarıp atmıştı zaten. Ortaya çıkan o kocaman şeyin görüntüsü, beni biraz korkuttu galiba ki: -Ay bu ne kadar büyümüş böyle, demekten kendimi alamadım. Babam: -Kız, bu daha da büyüyecek. Şaşacak ne var bunda. Hele tadını da bir al, bayılacaksın buna, dedi. Ama ben, ilk defa bu kadar büyümüş olarak gördüğüm şeye, şaşkın şaşkın bakmaktan da kendimi alamıyordum. Ne yapacağımı şaşırmıştım, ama elimde olmadan, içimin kabarıp sulandığını da hissedebiliyordum. Bu arada, babam da geceliğimi yırtarcasına, çıkarıp bir kenara fırlatmıştı. Memelerim yeni yeni çıkmaya başladığından, henüz sütyen kullanmaya başlamadığım için, ayağımdaki ufacık donla çıplacık ortada kalıverdim. O, şöyle bir geri çekilip beni alıcı gözüyle, iyice bir inceledi. Sonra da gerçekten de büyük bir sevgi ile beni kucağına aldı. Götürüp divanın üzerine yatırdı. Ben orada, ne yapacağımı bilemeden, sırtüstü yatarken, babam vücudumun her yerini, büyük bir iştiyakla, öpüp okşamaya başlamıştı: -Harika, diye mırıldanıyordu. Kız sen, nefis bir genç kız olmuşsun da haberimiz olmamış. Gerçek bir kadın olmanın zamanı da gelmiş artık. O arada, donumu da, bir çekişte koparıp almıştı ayağımdan. Bütün vücudumu, şefkatle öpüp kokluyor, yalayıp emiyordu. Biraz sonra, benim de iyice tahrik olup hoşlanmaya başladığımı anlayınca, yavaşça bacaklarımın arasına giriverdi. Ben: -Yapma baba, diyebildim. İçime girme. Biliyorsun, bakireyim ben… Babam büyük bir pişkinlikle: -Oh oh! Ne güzel… Dedi. Senin ilk erkeğin ben olacağım, desene, bu harika bir şey, bayılırım buna ben. Senin için de en iyisi bu zaten… Bunu derken bacaklarımın arasına iyice yanaşmıştı. Ben de hazır bir duruma gelmiş olmalıyım ki, kolayca içime girmeye başlamıştı bile. Sonra da, öyle bir yükleniverdi ki: -Aahh!… Diye bağırabildim ancak. Canım oldukça yanmıştı ama acımı bastıran müthiş bir zevk dalgası da sarmıştı bütün vücudumu. Bu öylesine harika bir şeydi ki, inanılmaz bir zevk fırtınası içinde çırpınmaya başlamıştım. Ama asıl, babam sarsılarak, içime boşalmaya başlayınca, ilk defa tattığım, şiddetli bir orgazmın şahikalarında uçmaya başladım. İkimiz de, aynı anda, her zaman ulaşılamayan o kocaman orgazmın doruklarına ulaşmıştık. Babam, içimden çıkmadan, öylece üstümde uzandı kaldı: -Bak ne güzel kadın oldun şimdi. Benim biricik sevgilim, canımın içi kadınım da oldun artık. Canım küçük kadınım benim, diye mırıldanırken, her yerimi, büyük bir sevgi ve şefkatle öpüp okşamaya devam ediyordu. Bu duyduklarımın bana gurur ve mutluluk vermediğini söylersem yalan olur. Babamla, o, unutulmaz, sevgi dolu, harika beraberliğimiz işte böyle başladı. Bu olay bizi daha da çok birbirimize bağlamış ve uzun yıllar devam eden bu harika beraberliğimiz, birbirimize karşı beslediğimiz sevginin büyük ve gerçek bir aşka dönüşmesine de vesile oldu. Birlikte, inanılmaz bir mutluluk ve sevgi ortamında geçen hayatımız babamın ölümüne kadar devam etti. Hayatımda başka bir erkeğe de yer olmadı. Bu harika beraberliklerimizi ve birbirimize karşı beslediğimiz derin aşkı, hayat boyu içimizde saklamak zorunda kalmamızı da bir türlü hazmedemedim ben. ÖZSU

İlk Aşkım Babamdı için “0 yorum” bulunmaktadır.

.